Etrafımda hayatından mutsuz olan bir çok insan görüyorum. Mutsuz olmak için sebep aramaya gerek olmadığının farkındayım. Herkes herşeyden şikayet halinde, işten, eşten, aileden, sevgiliden, eski sevgiliden, hakemden vs vs. Ailesel meselelere girmeyeceğim ama iş konusunda şikayet edenlere diyeceklerim var.
İşsizlik oranımız (amanın neler anlatıyorum ben, kendimi belden aşağısı masa olan Yiğit Bulut sandım bir an) son derece yüksek, insanlar ya iş bulamıyor ya da hakettiğinin altında ücretlere çalışıyor. Ama bir de hiçbir şey yapmayanlar grubu var, ben izninizle bu yazıda kendilerine çemkireceğim.
İki sene önceydi, NTV'de Planet Earth diye bir belgesel yayınlandı. O dönem büyük bir beğeniyle izlemiştik. Belgeselin DVD'lerini bulduğumuzda da almaktan imtina etmedik (yazı ciddi ya, eski kelimeler uçuşabilir bebeğim). Belgeselin tümünü izledikten sonra, canlıların hayatta kalmak için yaradılıştan itibaren uyguladığı son derece başarılı stratejiyi keşfettim. Yılın 12 ayını kar ve buz altında geçiren yerlerde ya da yağış almayan çöllerde yaşayan canlılar, bir şekilde hayatta kalmayı ve karınlarını doyurmayı başarıyorlar. Strateji şu:
- Besin olmadığında kış uykusuna yat
- Kış uykusuna yatamıyorsan, bulunduğun bölgede sürekli av peşinde ol
- Bölgende av yoksa başka bölgelere göç et, sürekli yer değiştir
Şimdi bunu kendimize uyarlayalım:
- Yeterince birikmiş paran varsa, eş / baba / kayınbaba üçlüsünden birisi hayatının sponsoru olacak kadar zenginse veya çok affedersin ayıysan yat uyu !
- Bu maddeyi okuyorsan "madde 1" geçersiz demektir bebeğim, o zaman yaşadığın yerde iş anlamında ne varsa tarayacaksın. Parası az, masa yok, mesai uzun demeyeceksin, daha iyisini bulana kadar o işi yapacaksın. İşini de iyi yapacaksın, ne kadar köfte o kadar ekmek mevzusuna hiç girmeyeceksin! (Köfte de iyi giderdi şimdi be, yanında piyaz filan, offf )
- Etrafta iş imkanı gerçekten hiç yoksa, o zaman biraz hareket bebeğim. Oturarak üretim yapan tek canlı tavuk, onun da bir tarafları yırtılır üretim adına. İş nerde sen orada! Ben burdan taşınamam, ben o kadar gidemem dediğin an bu bünye geçersiz işlem yürütüp kapanır. Git gözüm git, ekmeğinin peşine düş. Bak ayıya, 6 ay uyuyor ama kalan zamanda balığını sudan çıkarıyor. Hiçbir şey olamıyorsan ayı kadar ol bari !
Şimdi lütfen yaşamaya başla, feysbuk sayfanı sağ üst köşeden tıklayarak kapat, msn'de çevrimdışı ol, video izlemeden, paylaşım yapmadan da nefes alabildiğinin farkına var. Evrene pozitif enerji göndererek içinde bulunduğun durumdan çıkamazsın. Bilinçaltınla uğraşmayı bırak, bilinçaltını değil, önce gününü programla. Herkesi sevme dalgasını boşver, ben herkesi sevmiyorum, ne diye seveyim ula !
Bugün de yazı sosyal mesajdan geçilmiyor ama son bir sözüm daha var, bu sözüm iletilerine ünlü adamların sözlerini yazanlara... Gün geçmiyor ki bir Bukowski, bir Orson, bir sen, bir ben bir de bebekten bir söz yazmasın iletisine. Be kardeşim, senin hiç kendine ait görüşün yok mu ? Kendin düşünemiyor musun? Kendin cümle kuramıyor musun? Bir düşün bakalım, Bukowski olmasaydı iletine ne yazacaktın ??? Sen şükret Bukowski'nin anasına, o gece kocasına "başım ağrıyiii bey, bütün gün çamaşır bulaşık, bu gece olmaz" deseydi sen kimin sözlerini yazacaktın ?
Ciddi halim de hiç çekilmiyor biliyorum. Bundan dolayı Arzu şimdi ciddi. Hadi pai pai !
12 yorum:
Cok pis ki$isel gelistim. Ama bak simdi, bu konuda murathan mungan'in cok guzel bir sozu var :p
Allahtan ben okumuyorum da bilmiyorum bu sozleri. Ama arada bir oluyor. Sarki sozu yazarsak da ayni kategoriye girmis olurml muyuz? Ama fd sarkisi :)
Zaten ben gicik oluyorum o unlu insanlara, her seyi benden once soylemisler. Ben bi sey soyluyorum, hop " aa bak buna benzer bir seyi cemal sureya soylemisti" o deil de cemal sureya"yi saygiyla seviyoruz.
Aksam ki macta trabzon aleyhine penalti verilirse hakemden sikayet etmek serbest di mi? :p
Şarkı sözleri de ayrı konu Okan, herkesin en az bir kez "hayattt beni neden yoruyorsun" yazmışlığı vardır.
Sen de yakında ünlü olacağın için bundan sonra ne dersen o da bu kategoriye girecek zaten :)
Aleyhimize penaltı çalacak hakemi yüce divana yani Allaha havale ederiz Okan. İçimizden de şikayet ederiz, hatta ve hatta asfsfsahd :)
nefes alamıyorumm, acil paylaşım yapmam gerekk :))
İpekcim, resmen feysbukta yaşayan tanıdıklarım var benim :) Nefes alamıyorsan solunum desteği sağla, tıp insanı olan sensin, daha ne diyeyim :P
ben msn'de yaşayanlara daha çok şaşırıyorum arzucum :)
O da doğru ipekcim :) 7 / 24 online :)
Okan ne temiz kalpli bir insansın ! Penaltı tartışmasından yıkılıyor ortalık :)
:)) yahu penaltiydi pozisyon ama verseydi yazik olcakti, o kadar pozisyona. Ondan vermedi hakem :p
O pozisyona penaltı verecek adam zor çıkar zaten :) Ama bunlar da çok ezikler yaa, haftaya sizle mi oynuyorlar ?
Yess haftaya gadasindan alicaz besiktasin :))
Bir şeyler yapmak yerine, oturup kendine acıyan insanlara gıcık oluyorum...
Saksıda çiçek yetiştirmek yerine gidip bilgisayarda bahçe oluşturanlara da gıcığım.
Ülkede bu kadar özürlü insan varken, aileleri onları kendi ayakları üzerinde dursun diye yetiştirmek için bu kadar çabalarken (o yavrucakların da ne kadar çabaladığına şahit olan biriyim), normal zekalarını o yavrucakların kullandığı kadar kullanamayan insanlara daha da gıcık oluyorum.
Fazla ciddi oldu galiba, yazıya istinaden kusura bakma Arzu'cuğum...
Casminella, çok haklısın. Hiçbir şey yapmayıp sadece bekleyerek herşeyin düzelmesini bekleyen insanlar var. Önce gerekeni yap, sonrasını Allah'a bırak. Saçma işlerle zaman öldürenlere de çok kızıyorum. Şu farmville dangalaklığını anlayamıyorum. Feysbukta ana sayfam arkadaşlarımın garip iletileriyle dolu:
"Ahır malzemesi göndermeyin, çivi gönderin"
Sözün bittiği yerlerden biri !
Yorum Gönder