- Bu ödülü 10 tatlı blogger arkadaşa gönderilecek, göndermeyene, bundan gayri "bey" diye hitap edilecek.
- Bu ödülle ilgili post yazıp, gönderenin linki belirtilecek, yolda görülen ilk 10 kişiye de posta konulacak. (Tedavi masraflarınız blogumuzca karşılanır, ama sırıtarak tabi ki)
- Ödül blogumuzda yayınlanacak, ama altına da tekzip yazılacak. Tatlı değilim aslında ama olmuş bir hata filan denilecek.
- Ödüllendirdiğiniz 10 kişi burada belirtilip ayrıca kendilerine duyurulacak. Kendileriyle ilgili en az 10 parçalı montaj kaset yapılıp blog yazarlığından istifaya zorlanacak.
Bu vesileyle sevgili Casminella'ya teşekkür ederiz. Tatlı sıfatına layık olmak için bundan sonra yaptığım tüm keklerdeki şeker ölçüsünü % 61 artıracağım.
Ben de eğer kabul buyururlarsa:
Şöhret olmasına rağmen değişmeyen güzide insan Okan
Blog dünyasının Guizası Hasan
Burcu ile ödülü paylaşmak istiyorum.
Aslında bugün niyetim kadın- erkek ilişkileriyle ilgili yazmaktı. O niyetle de başladım ama olayı öyle bir geriden almışım ki, toz gaz bulutundan başlayınca, sadede gelemedim. Esas yazmak istediğimi sonraya bırakıp, ortaya çıkan güdük yazımsı şeyi buraya ekleyeyim dedim. Ekleyeyim de, "bir halt yazdığını sanıp, sağa sola bi de gülücük koyan saçma blog" ödülüne rakipsiz aday olayım :) Aha gene koydum, ben bu kadar sırıtık bir tip de değilim üstelik. Bildiğin buz gibi insanım, yolda görsen kış geri geldi sanırsın. Kes kes, ekle de git hadi !
"İlkokul 2 veya 3’e gidiyordum sanırım, o zamanlar memleketteyiz henüz. Okulumuz deniz manzaralı, bir eski ve bir yeni binadan oluşan güzel bir okul. Deliler gibi koşup, dilimiz bir karış sarkana kadar tepiştiğimiz kocaman bir bahçesi vardı. Bir gün bahçede yine böğüre böğüre oynarken, yan sınıftaki oğlanlardan biri çotank diye bana bir tokat atmıştı. Neye uğradığıma şaşırmıştım ama sınıftaki bilmiş kızlardan biri bana, “oğlan seni seviyormuş” dediğindeki kadar değil. O gün, bu yaş dönemindeki oğlanların, sevgilerini kızlara şiddet uygulayarak gösterdiklerini öğrenmiştim. Oysa ben o günlerde, Uzay Yolu 1999 adlı dizideki heriflerden birine , hatta ikisine aynı anda aşıktım. Büyüyüp evlenecektim ben ikisinden birisiyle. Bu sümüklü oğlan da neyin nesiydi, üstelik şapşal bana tokat atmıştı. Sonraki günlerde yaptığımız futbol maçında, bacağına yediği sağlam tekmeyi, “ o da beni seviyor” gibi algılasa da , bir süre sonra benden ona yar olmayacağını anlayıp, sıra arkadaşımın saçını yolarak aşkını ilan etmişti.
Ortaokul çağına geldiğimde ise hormonların etkisiyle garip bir yaratığa dönüşmüştüm. Tam bir oğlan çocuğu gibiydim. Evin önündeki meydanda, oğlanlarla çift kale maç eden, bisikletle akrobasi yapan berbat bişey olmuştum. Kızların hepsi sevgili peşinde koşarken, ben top peşinde koşmaktaydım. Aşık olan kızlarla dalga geçip, sokakta top oynayan ama eve gelince bebekleriyle oynayan bir tipleme. Ulan hormonlar, amma maymun etmişsiniz beni."
Hayatımı yazsam roman olur fikrinin nasıl tıkandığının resmidir bu yazı. İki paragraftan fazla etmedik yahu. Neyse bebeğim, karışık kafayla ancak bu kadar olur. Ödülün geri alınmadan bas git, huzur ver millete. Pai pai...
19 yorum:
uff odul odul odul yeter yaaa :)) (triplere bak).merci bu arada yazin olmamis, ne be bu dedirtti.komik bir hikayeyi bok etmissin bole anlatarak..saygilar.
ayrica bknz> odul vereni elestirmek
tek hormon maduru sen değilsin ablam :)))
top faslından bende geçtim...birde çamur savaşlarımız vardı bizim...hatırlattığın ve gülümsettiğin için çok tşk ederim ablam :)
Edit yaparız be anti bey :)
Adsız, tanıdık geliyorsun ama isim ver bebeğim, böyle adsız filan, korkarım ben :)
Ödülün hayırlı olsun :)
puahahhaha benim ismim uzadıkça uzuyor efenim durduramıyoruz :)
valla biz ailecek bu blogu yakından takip ediyoruz. en çok güldüğümüz blogların en başlarında bi yerde yani :)
Okan bey, sizi tanımlayacak sıfatı kimler yazsın, gel adını şuraya bir yere yazayım desem sığmazsın :)
Ege teşekkür ederim :)
biliyordum biliyordum bir gün ne kadar şükela, ne kadar tatlı bir insan oldugumu farkedeceklerdi, o gün bugün işte:p
şaka bir yana teşekkür ederim, o sizin şahaneliginiz güzelliginiz efendim :)
Öylesin tabiii :) Hele de bloguna bahar geldi geleli, misler gibisin
Hahaha okan bey mim'lemeyince. O degil de en cok sen simartiyosun beni,gaste dergi degil, yapma bunu bak :) (yap yap)
O dergiler gelip seni nasıl buluyor sanıyorsun ya da Cem Mumcu senden nasıl haberdar oldu dersin? :) Ne dersinnnn, bunu da tabi affedersin, eder misinnn ooooo :) Yüksek Sadakat miydi bu?
Derginin direkt benle ilgisi yoktu ama cem mumcu tam olarak benim evet, ama yoksa sen? Yoksa sen miiii :)))))) evet yuksek o, hem de gayet guzel bi yuksek.
Her daim mutlu ol emi :)
Benim hakkimda ne dusunuyorsan allah sana 2 katini versin :) en icten dilegimdir bu.
az önce bir yorum yazdım ama error veresi geldi
umarım gitmiştir
:)) canım benim ödülü aldım, kabul ettim ancak ne yapmam gerektiğini ikinci kere okuduğumda kavrayabileceğimi sanıyorum :)
Eröre hayır :)
mim senden ödül senden, sen olmasan napicam arzu ben? :) çooook teşekkür ederim,iş güç yüzünden vakit bulamadım ne var ne yok bakmaya, bişeyler yazıp çıktım, geç farkına varmışım.
fakat şu maddeler halindeki yapılacaklar listesi fena halde gözümü korkuttu yani :)
Burcu, maddelerden korkma, sırayla yapınca kolay oluyor. Ama istediğin maddeden başlama emi :)
o Evet, muhtemelen bu yuzden
Yorum Gönder