10 Aralık 2011 Cumartesi

Bir Güzel Hayat

Ayşe 10 ayını bitirdi ve hızla afacan bir kız olma yolunda ilerliyor. Her günümüz Ayşe'nin getirdiği sürprizlerle dolu şekilde geçiyor. Her gün yeni bir hareket, yeni bir kelime denemesi, yeni bir oyun derken, nasıl akıyor zaman bilemezsiniz. Baştan beri tam bir sürpriz yumurta zaten bu kız; bitter çikolata bir anne ve sütlü çikolata bir babanın, muzlu puding kızı :) Kararır, göz rengi döner, amann daha değişir diyenlere inat, bayağı bildiğin sarışın mavi gözlü bir kızımız var. Ulan kaçıncı dereceden baskın çıkıp geldin sayın gen, sayende herkese "eee benim büyük büyük halamın gözü böyleymiş" açıklamaları yapmaktayız. Tipi benzemese de huyu aynı bize benziyor. Babasıyla benim ne kadar cins özelliğimiz varsa hepsini almış. İnatçı, kafasına koyduğunu yapan, geveze, kıpır kıpır bir yavru. Ama bi tatlı bi tatlı :)

Sabah seremonilerimize bayılıyorum. Saat 7.30 sularında uyanıyor ve ağlamadan bize sesleniyor. Babası alıp geliyor yanımıza. Önce bir anne sütü emme seansı yapıyoruz. Sonra sokulup birbirimize bir yarım saat daha şekerleme yapıyoruz. Kuzunun kolu bacağı kafamızda, mis kokusu burnumuzda, uykuların en güzelini uyuyoruz. Kahvaltı faslımız da çok eğlenceli. Kuzunun bıldırcın yumurtasını haşlıyoruz önce. Hep birlikte oturuyoruz masaya. Ve çok değil, daha 7-8 ay önce, sağdan sola dönemeyen veledin, peynir sürülmüş ekmeğini ısıra ısıra yemesini izlemek bizi hem mutlu ediyor hem de duygulandırıyor. Bugünlerde kendi başına yemek yeme alıştırmalarındayız. Henüz kaşıkta başarılı olamadık, zira bizim kız 10 parmak dalıyor kaselere :) Ama katıları çok güzel kıtırdatıyor. Hem de sadece 2 dişle ! Bir de tam ocakbaşı müdavimi olacak bir gidişat var kuzuda, ver eti, ver tavuğu, ver balığı, hüpp hüpp yutuyor. Öyle tatsız tutsuz da değil, bildiğin acı soslu tavuğu yiyor çocuğum. Artık mama tarzı şeyleri yemek istemiyor. Bizim yediklerimize bayılıyor. Sebze de seviyor üstelik. Bir tek tarhana içiremedim kızıma. Kokusundan bile irrite oluyor. O mercan dudakları kilitleyip kafayı sağa sola da çeviriyor ki, annesi kaşıkla isabet kaydedemesin.

Mama demişken :) Allah kimseyi, özellikle de babaları bir başına mama reyonuna düşürmesin. Genelde ben alıyorum ama bazen eşime düşünce iş, en az yarım saat telefon görüşmesi oluyor. Gidip görmeniz gerek : Sütlü 7 tahıllı 5 meyveli, sütlü püskevitli 3 meyveli, ballı irmikli hüptrikli, elmalı muzlu yulaflı, böyleee sürüp gidiyor. Eşim soruyor telefonda, kaç meyveliydi bu mama diye :) Kızım Hero Baby'nin mamalarını sevdi. Bir sürü denedik, sonunda bulduk. Bu bebek işi valla külliyen masraf bilader. Yemesi para, içmesi para, mıçması para, oyunu para, bakımı para ama sevgisi paha biçilemez :) Hayatımızı öyle dolduruyor ki kuzum, inanın başka birşeyle ilgilenmek mümkün olmuyor. Yemek ve ütü yapabilirsem o gün kendimi başarılı addediyorum. Ne Tv, ne internet... Biraz biraz kitap okuyorum bugünlerde, hepsi o. Çünkü gezmek de istiyor kuzu. Öğle uykusundan uyanınca, yemeğini yemeden önce gezmek istiyor. Dışarı çıkmadığı günlerde terör estiriyor, resmen bunalıma giriyor velet. O uyurken koştur koştur işleri yapıyorum. Uyanınca hemen gezmeye :) Gidip geziyoruz kızımla, oturuyoruz bazen bir kafede keyif yapıyoruz. Karşılıklı kahvemizi ve sütümüzü höpürdetiyoruz :) Gün geçtikçe bizi daha çok anlıyor ve tepkileri de artıyor. Esprili şeylere gülüyor, reklamlara bayılıyor ve bana iki gündür adımla seslenmeye çalışıyor. Beşinci ayından beri anne demeye başlamıştı ama iki gündür adımı çıkarmaya gayret ediyor. Bana da eriyip gitmek düşüyor elbette.

Geçen gün izlediğim bloglardan birinde, ki o da beni izledikleri arasına almıştı, anne olanların bloglarının iğrençleştiği, kadının "biz diş çıkardık, yürümeye başladık" diye bahsetmesiyle dalga geçiliyordu. Kendince haklıdır ama bu tipik bir erkek duygusuzluğu gibi geldi bana. Çünkü çocuk annenin öyle bir parçası oluyor ki, onu kendinizden ayrı düşünemiyorsunuz. Anne olarak çocuğun her saniyesini beraber yaşayınca biz oluveriyorsun. İyi ki de öyle oluyor. Varsın iğrenç bulsunlar, izlemesinler, yazmak isteyen istediği gibi yazar.

Tekrar mizah yazmak istiyorum, gün içinde birçok şey oluyor ya da görüyorum ama vakit vakit vakit ! Kafayı toplamak çok zor oluyor. Bir gün becereceğim inşallah. Pai pai !

1 yorum:

A Vitamini dedi ki...

Henüz yürümedi ama eli kulağında.