31 Ekim 2012 Çarşamba

Grange Bitince Ne Halt Edeceğim Derken :)



Gerilim,cinayet, adli tıp vb konulara çok ilgi duyan biri olmama rağmen, Grange ile henüz Ağustos ayında tanışabildim. Bayram tatilinde, Şeytan Yemini ile başladım serüvenimize.

Şeytan Yemini'nden çok etkilendiğimi söylemeliyim. Ayşe'nin uyuduğu zamanlarda okuma fırsatı bulabildiğim için istediğim hızda ilerleyemedim. Normalde bir günde bitirebileceğim kadar ilginç bir kitaptı. Ölümden dönüş vakalarında düşünülenin ötesinde şeyler yaşanmış olabileceği üzerine olan konu finale kadar inanılmaz çekici bir akışla devam etti. Tatilimizin son gecesinde Ayşecik ateşlenip huzursuz bir gece geçirince ben de uyumayıp yanıbaşında bekleyip kitabı bitirdim. Kitap son derece enteresan olmasına karşın finali biraz aceleye getirilmiş gibiydi. Hani bu kadar yazdım, ulen nasıl toparlayacağım bu finali gibi bir ruh hali vardı. Beceriksiz bir final olduğunu düşünmeme rağmen, yine de okumaya değer bir kitap. On üzerinden yedi veriyorum.

İkinci okuduğum kitabı Sisle Gelen Yolcu oldu. Bu kitaba bayıldığımı söylemeliyim. Kahramanın yaşadığı olaylar, başlangıçtan itibaren çok şaşırtıcı bir seyir izliyor ve bir sonraki bölüme hemen geçmek için sabredemiyorsunuz. Final yine kitabın çok gerisinde kalmış, yine apar topar yazılmış ama sürekli isim değiştiren kahramanın macerası insanı yeterince etkiliyor. On üzerinden dokuz veriyorum.

Üçüncü kitap Ölü Ruhlar Ormanı, en az beğendiğim kitap oldu. Katili kitabın ortalarında bir yerde anlayınca hadi bitse de gitsek gibi bir durum oluyor. Güney Amerika'yla ilgili bilgiler ise son derece ilginçti. On üzerinden beş veriyorum.

Dördüncü kitap ise Koloni idi. Etkileyici olduğunu söyleyebilirim, özellikle baş kahraman Lionel Kasdan'a yardım eden Cedric Volokine karakteri çok çekiciydi. Konusu oldukça ilginçti, özel eğitimli çocuklar ve sesin gücünün kullanımı vs vs kitabı zevkle okumamı sağladı. Finali nispeten daha iyiydi, on üzerinden sekiz veriyorum.

Beşinci kitabı Siyah Kan oldu. Sanırım en çok bu kitabı sevdim. Bunda etkili olan şey, kitabın baş kahramanlarından olan katil Jacques Reverdi'nin ta kendisi. Bu kadar etkileyici bir karakter daha okumamıştım, nerdeyse aşık olacaktım. Şaka bir yana, katilin en başından belli olduğu bu kitapta, Güneydoğu Asya'da gerilim ve merak dolu bir yolculuk yapıyorsunuz. Kitabın iki tane sonu var, biri beklenen, diğeri ise sürpriz bir final. Bu sefer olmuş yani :) On üzerinden on veriyorum.

Sırada Taş Meclisi ve Leyleklerin Uçusu var.

Grange bitince ne okuyacağım bunalımındayken sevgili arkadaşlarım İpek ve Serpil'in önerisiyle Tess Gerritsen ile tanıştım. Okuduğum ilk kitabı Cerrah oldu. Oldukça başarılı buldum. Özellikle TV'de de izlemeyi sevdiğim Rizzoli&Isles'ın Rizzoli'sini kitapta bulmak hoşuma gitti. Kitapta heyecan hiç bitmiyor ve katili tahmin edemiyorsunuz. Önerilen diğer kitapları Çırak ve Günahkar için de şimdiden sabırsızlanıyorum diyebilirim. On üzerinden dokuz veriyorum.

Bugünlerde ise Paulo Coelho'nun Elif'ini okuyorum. Cinayetlere biraz ara vereyim dedim. Valla acaip etkileniyorum, her an doğrayabilirim hepinizi heee :)

Önerileriniz varsa lütfen iletiniz.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

ucuzluktan ve de çevirmeninin tv de katıldığı programdan etkilenip bi tomar kitap aldım.hangisine el attıysan 40.sayfayı geçemeden kenara attım.iyi okumuşsun aldıklarını.sana 2 kitap önereceğim okumadıysan.oğuz atay efendinin tutunamayanları ile tehlikeli oyunlarını okumanı isterim.

casminella dedi ki...

Tess Geritsen'i çok severek okuyorum. Ama dikkat bu kitaplar seri halinde. Cerrah ilk kitap devamı niteliğinde olan diğer kitap çırak.
Günahkar
İkiz bedenler
Siliniş
mefisto kulübü
ruh kolleksiyoncusu
ve iki kitap daha var rissoli issles serisinde.
sırayla okumanı tavsiye ederim.

Bu arada epeydir yazışamadık, Ayşecik iyidir inşallah. Sana ve ona sevgilerimi yolluyorum.

A Vitamini dedi ki...

Abi, not ettim :)

Casminella, çoktandır yazamıyorum ben de. Ayşe çok iyi, büyüdü, 21 aylık oldu. Tess'i sevdim, alırken sıralamaya dikkat edeyim. Sağol canım.