Enerji tasarrufu haftası için yaptığım planı bugün uygulayamadım. Sabahtan akşama kadar bir şekilde oradan oraya koşturduk. Oysa resimdeki panda gibi öööööylece yatasım var. O yüzden bugün yazı yazamadım, eskilerden birini güncelledim. Nasıl yoruldum nasıl yoruldum :)) İşte kendisi, yani yazım :)) Bugün Hiç Gelişesim Yok :)
Mükemmel bir birey olmak için ya da kariyerimizde istediğimiz gibi ilerlemek için elimizden geleni yapıyoruz. Okuyoruz, seminerden seminere koşuyoruz, uymamız gereken 20 maddelik, 50 maddelik listelere sahibiz.
Amannn bazen sizin de sıkıldığınız olmuyor mu? Ne yalan söyleyeyim benim oluyor. Öyle zamanlar için hazırladığım bir listem bile var :) İşte benim kişisel gelişim önerilerim :
1. Sabah saati kurmayın, ne zaman uyanırsanız o zaman kalkın. Uyanınca da hemen kalkmayın, gerine gerine gevşeyin iyice. Bu arada tabii ki zaman yönetimini tamamen boş vermiyoruz. Ne yapıyoruz peki? Zaman kaybetmiyoruz, işe neden geç kaldığımızla ilgili güzel mazeretler düşünüyoruz.
2. Ne giyeceğinize karar vermek zor dimi? Öyle akşamdan düşünmenize gerek yok. Pratikliğinizi arttırın ve hayatınıza heyecan katın. Mesela servise binmenize on dakika kala halen ne giyeceğinize karar verememiş olmanın heyecanını yaşayın, adrenalininizi yükseltin.
3. Evde kahvaltıyla zaman harcamayın. Peynir, simit, çay bermuda şeytan üçgeni emrinizde. Hem işyerindeki ilk bir saatte çalışmak mümkün olmaz. Uykunuz açılırken kahvaltınızı da edebilirsiniz. Ama dikkat !!! Susamları, uyku sersemliğiyle klavyenin üzerine dökmeyin, çıkarması çok zor oluyor. İşyerinde saç kurutma makinası bulundurmuyorsanız susamlardan kurtulamayabilirsiniz.
4. Ne de çok e-posta gelmiş değil mi? Bir sürü FW: yazan e-posta var, okumasanız da olur. Ama ya ilginçse? Siz üşenmeyin, tek tek bakın. Her bir pps’yi açın, içindeki her bir animasyonu çalıştırın. Acele etmeyin, yavaş yavaş hepsini okuyun. Aaaa bir de geri gönderirsen dostumsun, göndermezsen Allah dikelek etsin tarzı e-postalar var. Onları ne yapsak, göndersek zaman kaybı olacak. Göndermezsek ??? Gönderelim gönderelim. Kriz var zaten, her an kapıda bulabilirim kendimi, Kızılderili laneti de kapak olmasın buna şimdi.
5. Akşamki dizileri ve maçları tartışmadan sakın işe başlamayın. Birbirinize hoşşik, dipçik gibisin haaa deyip gülün. Bugün kıyafetini beğenmedim, fiyasko, 2 puan diyip neşenizi bulun. Fenerli arkadaşlarınızı arayıp, “23 Nisanda Türkiye Kupası ile bir tur atmanıza izin vereceklermiş” deyin.
6. MSN oturumunuzu hemen açın. Ruh halinize uygun bir ileti düşünün. Acele etmeyin, nasıl bir ruh halinde olduğunuza karar verin. Mutlu musunuz, sevgilinize gönderme mi yapacaksınız, yoksa hayata toptan sallayıp “hayaaatttt beni neden yoruyorsun” mu diyeceksiniz? Diyelim ki orijinal bir şey bulamadınız, arama motorları ne güne duruyor efendim. Hemen yazacaksın motora, önüne gelecek çeşit çeşit ileti. Esprili mi olacak, günün sözü mü olacak? Hayatımız ne zor değil mi? İleti bile ilgi istiyor, 24 saat insana yeter mi hiç !!!
7. Facebook’taki videoları da tek tek izleyin. “Mutlaka izleyin olumm, gülmekten yarldım ehehe” yazanları özellikle atlamayın, atlamayın ki, o saçmalıklara niye yarıldıklarını düşünerek de zaman geçirebilesiniz.
8. Çiftliğinizdeki pembe inekleri sağın, çilekleri toplayın, arkadaşınızın bahçesini gübreleyin. Üç beş kişiye kalp, hediye ıvır zıvır gönderin. Bildirim olsun diye her bir şeye yorum yazın, beğenin.
9. Masanızı toplamayın, üst üste koyduğunuz dosyalar hangi noktada devrilecek diye bir deneme yapın.
10. Kendinizi motive etmek için masanıza kendi resminizi koyun. Nasıl olsa herkesin , her nasılsa Angelina Jolie ya da George Clooney gibi çıkmayı başardığı bir resmi vardır. Siz de o resminizi bulun. Kimse size iltifat etmiyorsa, siz resminize bakıp bakıp “ yok canım, ben aslında epeyce bi güzelim, baksana şu ifadeye “ deyip kendinizi iyi hissedin.
11. Yapacaklarınızı unutmamak için not alın derler ya, işte bu hafıza kullanımını körelten başlıca hatalardan biridir. Hiçbir şeyi yazmayın, hepsini aklınızda tutun, tutamıyorsanız zaten o , akılda tutulası bir şey değildir. Ajandayı sadece patronun, müşterilerin vb önemli kişilerin yanında kullanın, onda da çeşitli üçgenler, daireler çizin, sonra bunlara bakıp anlamlı bir resim ortaya çıkmış mı diye inceleyin.
12. MSN listenizdeki samimi arkadaşlarınıza arada bir titreşim kıpraşım gönderin. Ama durumunuzu “meşgul” veya “dışarıda” olarak ayarlamayı unutmayın. Burada “akşam yemeğinde”, “başka bir geyikte” ya da “fikr-i firarda” seçeneği koymayan ama çevrimiçi olur olmaz hepimizi “uygun”, “boşta” , “geyik çevrilebilir” diye gösteren Microsoft’u eleştirmeden geçemeyeceğim.
13. Oyun sitelerine veya forumlara üye olun. Çalışırken bir yandan bunlarla da ilgilenebilirsiniz. Forumlarda her konuya “çok güzeldi, paylaşım için teşekkürler ehuehu “ yazın.
14. Eşinizi veya sevgilinizi çalışırken ihmal etmeyin. SMS gönderin ! Cevap vermezse küsün, tribal enfeksiyon yaşayın, hayatınıza Yaprak Dökümü lezzeti katın.
15. Kişisel gelişiminiz için okumaya zaman ayırın. “Sen ne muhteşem bir şeysin, yeteneğe lüzum yok, istersen dağlar dağlar, yerinden oynar oynar “ mesajlarını dikkate alın. Üzerinizdeki ağırlık, içinizde saklı kalan David Beckham’dan ya da Nicole Kidman’dan kaynaklanıyor olabilir. Çıkartın ortaya kurtulun !!!
16. İletişimle zaman kaybetmeyin. Karşıdakinin ne anlattığını anlamak için cümlesini bitirmesine izin vermeyin. Leb demeden leblebiyi anlayan bir insan olun. Karşıdakilerin sözlerini cımbızlayın, seçtiğiniz kelimelere takılıp kalın. Size öyle bir sinir olsunlar ki, kimse iletişim kurmasın ve siz zaman kazanmış olun. Kazandığınız zamanda çiftliğinizde bulduğunuz hayvanları evlat edinebilir ya da beyninizin kaç gr çektiğini öğrenebilirsiniz.
4 yorum:
çok güzeldi, paylaşım için teşekkürler ehuehu “ :)))
Bunu bile kopyalayarak yazdım ayy ne tembelim :)
Nassıl zor yazdın dimi :))
bu yazıyı ofise asıcam :))
Asarken yorulmayasın :)
Yorum Gönder