30 Ocak 2010 Cumartesi

İşte Bennn, Tüm İlginçliğimle :))

Sevgili blog arkadaşım Peren , "kendiniz hakkında 7 ilginç şey" konusunda beni mimlemiş. İlginç biri miyim, hele de 7 adet ilginçlik bulabilir miyim bilmiyorum. Ya nasip :)

1) İkizler burcunun en pis özelliklerini taşıyorum, üstelik de Yengeç burcuna dakikalar kala İkizler burcu olmayı başaran birisiyim. Sabırsızlık bende, acele bende, değişken ruh hali bende, ani karar alma bende, kafaya koyduğunu yapana kadar huzur bulmamak bende. Tamam tamam, yıldızlara haksızlık etmeyeyim, bana katkısı da yok değil. Çok neşeliyim mesela, çok şirinim (bakınız bir önceki yazı) , kalemim ehh fena değil :)
2) Olumsuz duygularımı hemen derimin altında, çok yüzeysel yaşarım. Üzüntüm, öfkem, heyecanım, öç alma duygum, kinim beş dakikalıktır, kolayca unuturum. Sevince çok severim, çok bağlanırım, çok affederim amaaaa üç korner bir penaltı kuralını da unutmam. Gereken yerde sevimsiz olmayı da becerebilirim.
3) İyi bir müzik kulağım olmasına karşın, kötü bir sese ve sıfır enstrüman çalma yeteneğine sahibim. Çocukken babamın binbir hevesle aldığı mandolini, sonuçta babam çalmak zorunda kalmıştı. Blokflüt olayından hiç bahsetmeyeyim. Müzik konusunda da saplantılarım var maalesef. Güzel olan her müziği dinlerim diyemiyorum. Metal olacak, rock olacak ya da çok özel bir ses veya şarkı olacak. Sevgili Depresan sayesinde tanıdığım Lhasa gibi mesela.
4) Ofsaytı tanımlayacak kadar futboldan anlarım. Üniversite yıllarında Trabzonspor dergisine yazı yazıyordum. Eve gelen hayran telefonlarının sayısını hatırlamıyorum :) O zamanlar fanatizm boyutunda ilgileniyordum. Odamın tüm duvarları Trabzonspor posterleriyle kaplıydı, 1 cm2 boş yer olmamak üzere. Kalan her yerin bordo-mavi olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Bir gün odamın kırılan camını değiştirmeye gelen camcı, anneme “sizin oğlan çok fanatik galiba” demiş. Annem “oğlum değil kızım” demeye biraz utanmış . O zamanlar en büyük korkum TS’lu olmayan biriyle, mesela bir FB’li ile evlenmekti. Neyse ki Allah yüzüme baktı , karşıma Trabzonlu olmamasına rağmen TS’u tutan eşimi çıkarttı da, evde kalmaktan kurtulduk. Halen çok seviyorum takımımı, eskisi gibi fanatizm boyutunda değilim ama yenildiğimizde Pazar akşamları TV açmak istemiyorum. Yaşasın Cnbc-e :D
5) Oyy oyyy, çok ilginç değilmişim, yazmaya zorlandım :) Daha 3 madde yazacağız, dur bakalım ne çıkacak.
6) Çok maymun iştahlıyım, herşeye heves edip sonra da çabucak sıkılan biriyim. Hayat kısa ve yapılacak çok şey var ve ben hepsini denemek istiyorum ve başladıktan sonra da sıkılıyorum. Yarım kalan Rusça kursu, yarım kalan örgüler (yarımları birleştirsem bir şey olur mu acaba), yarım kalan ahşap boyama merakı vs vs. Blog yazmayı uzun zamandır istiyordum ama onu da yarım bırakırım diye sürekli erteledim. Yani kısacası her an her şey olabilir . Vazgeçmediğim tek şey, maymun iştahlılığım diyebiliriz. İspanyolca’ya da mı başlasam acaba :)
7) Hani derler ya, uyurken ölmek isterim diye, ben yemek yaparken ölmek isterim. Çok hoşuma gidiyor mutfakta çalışmak ve de yaptıklarımı ikram etmek. Şöyle kocaman bir mutfağım olsa, sabahtan akşama kadar yemek yapsam, kurabiye, kek pişirsem… Bir de yiyip yiyip kilo almasam. (İsviçreli bilim adamlarını tekrardan kınamak istiyorum)
8) Bu kısmı Peren’den kopya çekeyim. Ben işimi çok seviyorum. Çocukken arkeolog, gazeteci, mühendis her bir şeyi olmak istiyordum. Şimdiki işim sayesinde; bir arkeolog kadar araştırmacı, bir gazeteci kadar sosyal ve bir mühendis kadar manyak olmam :P mümkün. Çalışmayı çok seviyorum, işimi ofiste ve sahada icra ederken çok zevk alıyorum.
9) Kitapları, satırların altını çizerek okuyanlardan olamadım hiç. Çok hızlı okurum ama anlayarak okurum. Yazar da bana yardımcı olacak şekilde, paragrafları fazlaca uzun tutmadıysa, isimler çok karışık değilse hiçbir şeyi kaçırmadan okuyabilirim. Beni en çok zorlayan, Emile Zola’nın Nana, Pınar Kür’ün Bir Cinayet Romanı kitapları olmuştur. Nana’yı en az on kez denemişimdir ama 21. sayfasını aşmayı kesinlikle başaramadım. O isimler ne öyle yaaa :)
10) Korkunç bir hafızaya sahibim, olayları, insanları, tarihleri, mekanları her detayıyla etiketleyerek hatırlarım. Son birkaç yılda kendimi bu konuda biraz terbiye etmeye çalıştım, çünkü her şeyi hatırlamak çok yorucu oluyor. Harddiskim ne zaman error verecek acaba, merak ediyorum.
11) veee tabii ki merakım :) Herşeyi merak eden, azıcık öğrenince de hevesi geçen ben :D Yukarıdaki resimde, kendisini ilginç sanan, meraklı ama sıkılgan vatandaşın, 5 aylık hali yer almaktadır.

Efendim, hepsi budur, arzederim. Ben de sevgili Casminella, Damla Sakızı, Depresan ve Hülya'yı mimlemek istiyorum.

Çoktandır tarif ekleyemedim, sırada damalı pasta, profiterol, ekşili çorba, sürpriz top kek, kokostar vs vs var, fırsat buldukça ekleyeceğim inşallah. Şimdi ben kaçar, hava öyle güzel ki, biraz güneş ışığı altında yürümek istiyorum. Pai pai :)

11 yorum:

Peren dedi ki...

Arzuuu, teşekkür ederim yazdığın için:)
En çok işini sevmen hoşuma gitti...peki işin ne?

A Vitamini dedi ki...

Yönetim danışmanlığı yapıyorum Perencim :)

casminella dedi ki...

Teşekkür ederim Arzu, blogumda cevapladım, sevgiler...

A Vitamini dedi ki...

Çok teşekkür ederim arkadaşım

sevda dedi ki...

Beni mi anlattın sen yanlışlıkla kendin yerine :D Sadece mutfak olayı bana uymuyo. O kısım senin olsun. Ben yeme kısmıyla ilgilenirim :)Okurken aynı ben dedim durdum. Maymun iştahın, her şeyi olma isteğin. Polis olmaktan başladım, astronot olup uzaya çıkmak, balık adam olup dalmak, ressam olup resim yapmak, yazar olup kitap yazmak.. daha neler neler olmak istmiştim :)) Hala daha öyleyim pek bişey değişmedi benden. Ahhh bu maymun iştahımız yok mu. sürekli bişeylere başlayıp yarım bırakıyorum. Şimdi de içimdeki maymun gitarı bırak yeter diyor. Ama bu sefer onu dinlemeyecem. Gitar öğrenilecek Sevda!
Ne uzun yazmışım yaa :)Yazın süperdi çok çok çok eğlenerek okudum. Hatta arkadaşımla okudum oda bayıldı yazına :)) Benim okuduğum yetmiyo bide arkadaşlarıma okutturuyorum :DD

Unknown dedi ki...

2-4-6-8-9-10-11 bana uyuyor ama ben ikizler değilim

A Vitamini dedi ki...

Sevdacım, tsiralık var kanımızda, bu da pek çok özelliğimizi ortak kıyor galiba :)) Ya da ilginç değil, son derece sıradanız :))
İzzet ne zaman blog dünyasına geleceksin? Seni de mimleyecektim, öyle 3-5 bana uyuyor demekle kaçmak olmaz :) Hadi bakayım

A Vitamini dedi ki...

kıyor=kılıyor :))

damla sakızı dedi ki...

teşekkürler arzu mim için:) sürpriz oldu..süper anlatmışsın kendini..kalemin eh işte den woooww ı hakediyor..
sevgiler..

A Vitamini dedi ki...

Damla Sakızı, ben teşekkür ederim. Seni de merakla bekliyorum.

İzzet.T dedi ki...

ben bu mimlemede bir şey anlamadım. nereye ne yazacam