20 Kasım 2009 Cuma

Üçüncü Geleneksel Nohut Mayası Faciası Şenlikleri Başladı :))


Nohut mayalı ekmeğin lezzetini ilk kez Selçuk'un Şirince köyüne yaptığımız gezide leşfetmiştim. Ekmek mi yemeklere eşlik etmişti, yemekler mi ekmeğe, anlayamamıştım. Mis kokulu, lezzetli bir ekmekti. Yemek yediğimiz yerin sahibi, köyün fırınından alabileceğimizi söylemişti ama kalabalık bir gün olduğu için fırında kalmaması sebebiyle alamamıştık. Sonra internette ve gazetelerde sıkça bahsedildiğini duydum ve tabii ne ne yaptım ? Merak ettim :))

İzlediğim bloglardan http://annekedi.blogspot.com/ 'deki tarifi denemeye karar verdim. Yazının başlığından anlayacağınız üzere, ilk denemelerim başarısız oldu. Bir denemede başarısız olmaktan hiç hoşlanmıyorum. Şu hırsımı başka alanlarda kullansam keşke :)) Başarılı olamama nedeninin mayalama sıcaklığı olduğunu aşağı yukarı kestiriyordum. Bu kez yöntemi biraz değiştirdim. Ama en önemli değişiklik şu oldu: Bu kez mayaya yüz vermedim, kendisini önemsemedim :)) O da bu mesajı almış olacak ki, beni kaybedeceğini anlayıp tutmaya karar verdi :P

Gelelim tarife:

  • yaklaşık 2 avuç kadar kuru nohut
  • 1 tatlı kaşığı toz şeker
  • 2 tatlı kaşığı un
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 2,5 su bardağı kaynara yakın sıcak su
  • Aldığı kadar beyaz un (yarım kg civarı)

Nohutları kırmadan önce iyice yıkadım, bu sayede robotta çekerken daha kolay kırıldılar. Ama çıkan sesi duymalıydınız :)) Nohutları daha önce, kumaş torba içine koyup çekiçle kırmıştım ama robotta çekmek daha iyi sonuç verdi. Nohutları, aşağıda resimde gördüğünüz geniş ağızlı bir şişenin içine koydum. Üzerine, şeker, tuz, sıcak su ve unu ekledim, iyice çalkaladım. Herhangi birşeye sarmadan doğrudan kaloriferin üzerine koydum. Mayamın tutmasını sağlayan en önemli faktör, kalorifer oldu ve tabii ki apartman görevlimiz Sabit :)) Kazana coşkuyu verdikçe, benim maya da bir köpürdü bir köpürdü. Geceyarısı rahatsızlanıp uyanınca kalktım ve mayamın tuttuğunu görünce, yaşadığım tüm rahatsızlığa rağmen çok mutlu oldum.


Sabaha kadar uyuyamadım ama sevinçten değil, baş dönmesinden. İşe gidemedim maalesef ve öğlene kadar yatmak zorunda kaldım. (Hımm böyle yazınca aslında pek de kötü bir durum olmadığı anlaşılıyor :)) , maalesef öğlene kadar uyumuşum, yazık bana :)) ) Öğleden sonra kendimi iyi hissedince, ilk işim mayanın başına geçmek oldu. Mayayı iki kez süzgeçten geçirdim. Kokusu pek fena, süzdükten sonra nohutları hemen dışarı çıkarmak lazım. Mayalı sudan 2 su bardağı kullandım. Ekmek yoğurma kabıma mayalı suyu ve 1 bardak ılık suyu koydum. Bu aşamada dilerseniz 1 tatlı kaşığı kadar tuz ilave edebilirsiniz. Sonra yavaş yavaş un ilave ederek cıvık bir hamur olana kadar yoğurdum. Üzerini örterek sıcak bir yerde mayalanmaya bıraktım. İki katı olunca, yağladığım baton kek kalıbına alarak bir süre de kalıp da mayalanmasını bekledim. Toplam 3-3,5 saat mayalanmış oldu. Bu süre, oda sıcaklığına göre değişebilir. Ben sonlara doğru sıkılıp, biraz ısıttığım fırının içine alarak süreci hızlandırdım. Üstüne susam ektim ve 180 C sıcaklıkta 50 dk pişirdim. Sıcaklığı 200 C'ye çıkarıp 10 dk kadar da bu sıcaklıkta kızarmasını bekledim. Pişirme sırasında, ısıya dayanıklı bir kaba su koymak, ekmeğin daha güzel pişmesine yardımcı oluyor. Sürenin sonunda ekmeği fırından alıp kalıptan çıkardım ve bez üzerinde soğumaya bıraktım.

Eşim geldiğinde, ekmek henüz soğumamıştı. O yüzden ucundan incecik bir dilim kesip tadına bakmasını istedim. Eşimin tepkisi : OLAY :)) Bu ekmek karaborsa olur Arzu !


Yarın sabah kahvaltısı için şimdiden sabırsızlanıyoruz. Salı günü kısmetse annem ve babam, bayramı geçirmek için bize gelecekler. Onlara da yapacağım inşallah. Pai pai :))

Hiç yorum yok: