30 Kasım 2009 Pazartesi

Kurban Bayramı'nı Yolcularken...

Ailelerimizden uzak bir şehirde yaşıyoruz. Bir bayram benim aileme, bir bayram eşimin ailesine gidiyoruz. Bu bayram sıra benim ailemdeydi ve bayramı onlarda değil, bizim evde geçirme kararı almıştık. Söylemesi ayıp, evimiz kışın tropikal bir adaya dönüşüyor, nerdeyse klima açıp serinlemek gerekiyor. Esaslı bir temizlik harekatından sonra, eşim ailemi alıp geldi. Annem bir süredir rahatsızdı ve uygulanan tedavi de hoşuma gitmiyordu. Bu yüzden tekrar hastaneye gittik, MR vs derken arefe günü teşhis kondu. Dizinden bir operasyon geçirmesi gerektiğine karar verildi. Toz bezi elinde gezen annem, oturma cezasına çarptırıldı :) Bayrama böyle başladık ama çok şükür moralimiz gayet iyiydi. Kurban Bayramı'nın eski ve esas olması gereken anlamını kaybettiğine dair uzun uzun sohbet ettik hep birlikte. Eskiden kesilen kurbanlar dağıtılırdı. Ertesi güne nerdeyse birşey kalmazdı. Şimdi buzlukları doldurmak adına kurban kesilir oldu. Allah kabul etsin, diyecek birşey yok sonuçta.

Bayram için tatlı yapmak adettendir. Hafif bir tatlı yapmak için, babamdan gelirken özel tatlı kabağı getirmesini istedim. Her kabaktan tatlı olmuyor malum. Bu kabak Adapazarı yöresinden geliyor, pişerken sulansa bile kabaklar sonuçta lokum gibi oluyor. Hiç sevmeyen bile en az 2 porsiyon götürüyor, garanti :))

Eşim geç saatte geleceği için tatlının hazırlığını babişkomla beraber yaptık. Tarifteki en önemli detay şu; kabakları doğramak için güçlü bir babişkoya veya kahraman bir kocişe ihtiyaç var :)) Gelelim tarifimize:

Malzemeler:

  • 1 kg kabukları soyulmuş ve iri doğranmış kabak
  • 1/2 kg toz şeker
  • Dövülmüş ceviz, isteğe göre kaymak, tahin

Kabakların kabuklarını soyup iri iri doğradıktan sonra, derin bir kapta yıkıyoruz. Pişerken fazla sulanmaması için yıkadıktan sonra büyük bir süzgeçte en az bir saat bekletiyoruz. Geniş ve derin bir tencereye alıp üzerine toz şekeri ekliyoruz. Aynen reçel yapar gibi, akşamdan kabakları şekere yatırıyoruz. Sabah kabaklar sulanmış oluyor.



Sulanan kabakları ateşe alıp ortadan az bir ateşte yumuşayana kadar pişiriyoruz. Suyu kıvamlı hale geliyor zaten. Dilerseniz kabakları bir fırın kabına alıp 20-25 dk daha hafif kızarana kadar pişirmek de mümkün. Biz sadece ocakta pişmesiyle yetindik. Soğuduktan sonra üzerine ceviz, dilerseniz kaymak veya Antalya'da gördüğüm üzere, tahin dökerek ikram edebilirsiniz. Fazlaca yaptıysanız, ikinci gün buzdolabına koymak daha sağlıklı olacaktır. 4-5 gün bozulmadan kalabiliyor.


Rengi de tadı da çok güzel oluyor. Bu şeker miktarı ile orta tatlılıkta bir lezzet elde ediliyor. Şekeri istediğiniz gibi artırıp azaltabilirsiniz. Adı kabak ama tadı muhteşem :)) Afiyet olsun...

Hiç yorum yok: